Beslenme

Kedinizin beslenmesi çok önemlidir. Birçok rahatsızlık, kedinizin, özen gösterilmeden seçilmiş mamalarla beslenmesinden kaynaklanmaktadır.

Kedinizin hazır mama ile beslenmesi, mutlaka veteriner hekimin kontrolü altında olmalıdır.

Hazır Mama

Mama piyasası çok geliştiğinden, kedinizin yaşına, sağlığına göre hazır mamalar bulmanız çok kolay. Unutulmaması gereken kedinize vereceğiniz mamaların MUTLAKA veterinerinizin kontrolü altında olmasıdır.

Rastgele alınan mamalar özellikle erkek kedilerde böbrek taşı rahatsızlığına neden oluyor.

Hazır mama, yaşamımıza kolaylık kattığından, birçok kediseverin tercih ettiği beslenme şeklidir. Fakat ne yazık ki rastgele alınan mamalar zamanla özellikle erkek kedilerde böbrek taşı rahatsızlığına neden olmaktadır. Lütfen bu konuda rahat davranmayın; çünkü kedinizin hastalığı sırasında çok büyük bir manevi ve maddi kayba uğruyorsunuz. Cebimize uygun mamalarda bulunabilecek dengesiz magnezyum miktarı, kedimizin doğallıktan uzak, sürekli bu mamalarla beslenmesi, bu hastalığın nedenleri arasında. Geç kalındığında üremiye kadar gidebiliyor. Bu konuda tavsiye verecek kadar bilgim olmasa da, bir canlının doğduğundan beri sürekli aynı besinle beslenmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Her ne kadar bugün mama üreticileri ve veterinerler, mama piyasasının geldiği noktanın çok iyi olduğunu söyleseler de takdir size kalmış diyorum. Bu konuda bu kadar titiz olmamın nedeni de ilk kedim Panta'yı bu rahatsızlıktan kaybetmiş olmamdır.

Bu yüzden size tavsiyem, ya cebinizi düşünmeyip veterinerinizin önerdiği mamaları almak ya da üşenmeyip kedinize ev yemekleri hazırlamanız olacaktır.

Ev Yemekleri

Kediler de diğer memeli hayvanlar gibi büyüyüp gelişmek, hareket etmek ve yaşayabilmek için proteinli, karbonhidratlı, yağlı maddelerle metal tuzlarını almak, çeşitli vitaminlerden yararlanmak ve her zaman bol, taze ve temiz su içmek ihtiyacındadırlar.

Memeli hayvanların etoburlar takımında yer alan kedilerin beslenmesinde, her çeşit et ve türlü iç organlar (sakatat) önemli bir yer tutar. Mutfak artıkları, temiz olmak şartıyla kedilerin beslenmesine yarayışlıdır.

Etin biraz pişirilerek ve ince dilimlere doğranmış halde verilmesi daha uygundur. Bir kısım ekmek veya haşlanmış patatesle dört kısım et ve benzeri, az miktarda pişmiş lahana yahut yeşil sebze ve havuç ile karıştırılıp verilirse, kediler için yararlı bir beslenme teşkil eder. Kedilere et yerine hafifçe haşlanmıs ve soğutularak kılçıkları ayıklanmış balık etleri de verilebilir. Kediye verilmesi gereken yiyecek miktarı onun yaşam şartlarına, hareket kabiliyetine ve kendi tabiatına göre değişir.

Ergin bir kedi, ortalama olarak günde 120 gram kadar et veya balık, 30 gram kadar ekmek, 1-2 çay kaşığı sebze karışımından meydana gelen bir yiyecekle doyar. Bunun üçte biri sabah, üçte ikisi de gece son yiyecek olarak; fakat her gün belirli saatlerde verilmelidir.

Her yemeğin üstüne küçük bir fincan tabağı süt de içebilen bir kedi, kendisini yeteri kadar mutlu hisseder ve mutfaktan öteberi aşırmaya mecbur kalmaz. Kedilere balık, tavuk kemikleri gibi ince olanların veya satırla parçalanmış kıymıklı kemiklerin verilmesi uygun değildir. Bu çeşit kemikler kedinin ağzına, boğazına batar, yahut onun sindirim yollarını tıkayabilir. Bir yassı kemik parçası, hayvanı eğlendirip oyalamaya yeter.

Kedilerin yiyeceklerine bir miktar balık yağı ve biraz bira mayası katılması yararlı olur. Kalsiyum ve fosfor kemiklerin gelişmesini hızlandırdığından, yiyecekleri arasına çok az miktarda kemik unu katılması da faydalıdır. Kemik ununun fazla verilmesi iyi değildir.

Uyguladığınız besleme tarzı, kedinizin fazla yağlanmasına sebep oluyorsa, ona verdiğiniz ekmek, patates ve benzeri karbonhidratlı maddelerle yağı kısmanız, yiyecek miktarını da biraz indirmeniz gerekir.